19 Aralık 2011 Pazartesi

Öncesi... "ilk an"...

Merhaba Ben Mördün,

Bir zamanlar gerçek bir ismim varken yaşadıklarım artık son bulunca, kolumdaki sızıya baktığımda gördüm bu ismi "mördün"....

Öncesi...

Bir sonbahar akşamına girmek üzereydik...

Özel bir davet vardı...

Teşrif ettim... Sıkılıyordum.. Ta ki...

O masanın karşı kısmında oturmaya başlayınca...

O bakışları, göz göze gelmemek için kaçışları ...

Ahh... O içimdeki ılık ılık heyecan yok mu, hala hissediyorum...

Birden salondaki o avizelerin güçlü ışıkları su bardağının kristallerinden süzülüp O'nun yüzüne yansıyordu...

Parlıyordu adeta... O saçına taktığı bant ile oynuyordu...

Bakışlarındaki o ürkek hali...

Nasıl da birden zıpkın gibi saplandı yüreğime o ince sızı...

Basit bir yemekti halbuki...

Ama nasıl da ışıl ışıl bir hale dönüşmüştü..

İşte tam o an ! O an aşık oldum ben ve şuan yüreğim O'nun , O'nsuzluğun sızısında..

Aşkımın birden beni yakıp kavurduğu ilk an oydu işte!

Kötü oldum...

Ellerim titredi..

Bırakıyorum...

Devam edeceğim...

Sevmeye devam ettiğim gibi.. Seni ilk gün sevdiğim gibi bıkmadan devam edeceğim !

Bekleyin...

17 Aralık 2011 Cumartesi

Gözlerim ayakkabı mezarlığına bakarken...

Merhaba ben Mördün..

Fantastik hayatımın devam ettiği şu günlerde, Sizlere anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki...

Yavaş yavaş yazabiliyorum, duygularımı tarif etmek oldukça zor...

Kelimenin bedene sığan halini bulabilmek o kadar güç ki...

Eski sevgili sana sesleniyorum !

Hangi ayakkabıda kaldın ?

Şu fotoğraf var ya , işte o benim !

Yüzlerce ayakkabı gördüm sokakta, her birinde ya senin ayağındaysa dedim..

Ya sen varsan yine, ya görebileceksem seni yine diye..

Sözlerim, gözlerimin gördüğü ayakkabı mezarlığında biten aşkımız geri gelir mi diye dualar halinde dökülüyor...

Süzülüyor gözyaşım, o boynu bükük halim senin suçun..

Şu etrafta gördüğün tüm o duygu yorgunu eski binalar var ya .. Onlar benim aşkımın anıtları...

O sokakta bir anıt mezar...

Yoksun... Kaç eskimiş ayakkabı gördüm ... Bir tane senden geriye kalan iz yok...

Gözlerim doldu yine..

Yazmıyorum..

Bak , dinle ve sen gör ne görüyorsun orada?

Bu da şarkısı http://fizy.com/#s/1heu9k  uymadı ama ...

Zaten Senden sonra ne uygun ne uygun değil bilemez oldum..

Mördün bitmez içimde.. Ah o zeki ama aptal yanım hep devam edeceksin...





15 Aralık 2011 Perşembe

1965 Montrachet Hoşbeş : )

Merhaba Ben Mördün...

Beni seven dedektiflerim olmaya başladı sanırım, artık sabahları sıcak gofret kokusuyla uyanır oldum..

Gofret Gurmesi olmak istediğimi hissettim tam şuan ben bunu yazarken Siz bunu okurken..

Büyük Üstad Gofret Gurmesi Mördün..

Gofretin çikolataya karşı verdiği mücadelede yılmaz emekçi, destekçi olacağım..

Böyle de devrimci mördün oldum sanki..

Her neyse bugün beni çok sevdiğini düşündüğüm bir dedektifimden bir fotoğraf karesi geldi ki "aman allahım" dedim..

O nasıl birşeydir öyle , o nasıl tatlılıktır... Artık evrene gönderdiğim işaretler birer birer gerçek olup döner oldu...

Ben buradan USB ile gofret göndermeye çalışırken, yüreğimden kopup gidenler şekil değiştirip bana bumerang gibi döner oldu..

Bu arada kusura bakmayın, yazarken odam dağınık biraz... Ev hali işte...

Bir dedektifim var ki aman yarabbim ! O ne azim ve o ne güzellik öyle...

Geceleri sabahlara kadar ders çalışıyor, sabahları da akşamlara kadar sınavlara giriyor...

Hangi işi ne ara yapıyor bilemiyorum ama kesin ve kesin süper fantastik bir güç olduğunu düşünmeye başladım...

Hatta evet evet, insan görünümlü melek bile olabilir...

Devam ederdim de utandım : )

Çantasına da bayıldım bu arada...

Sevgilerle..

Mördün...

Buyrun dedektifimizin hediye fotoğrafı... Gofretimiz bol olsun...


Ufuktaki Hayallerim... Çerçeve bir Hayat..

Merhaba Ben Mördün,

İki günlük depresyon molasından sonra tekrar Sizlerleyim..

Bildiğiniz üzere eski sevgili beni terketmişti, ve uyandığımda gerçek ismimi kaybetmiştim.. Birçok anımı da..

Hafızada varsa yoksa "eski sevgili" ve O'nunla geçen günler...

Sizden uzak kaldığım bu iki günde sırt çantama doldurduğum birçok gofret ile uzun bir yürüyüşe çıktım..

Kendimi deniz kıyısında buldum..

Umutlarımın su gibi berrak olduğu, O'nlu hayalimin ufuk çizgisi kadar hep ulaşılamaz olduğunu anladım..

Bir yandan huzur kapladı içimi, seviyordum hala...

Bir yandan da huzursuzluk... O'nsuzluk da gördüklerim net değil.. Canlı renkler yok artık hayatımda..

Tavşanım sahil boyunca rahat rahat koşturdu durdu.. Temiz havayı görünce kendine geldi..

Ama bir tek kendine gelemeyen benim sanırım..

Bu bilmediğim lisan ile anlaşamıyorum bir türlü..

Konuşamıyorum da kimseyle...

Hayallerim ufuk çizgisinde ip gibi dizilmiş fakat bir türlü ulaşamıyorum..

Bu sonsuzluk döngüsünde sıkıştım kaldım..

Mördün olarak daha ne kadar dayanabilirim ki?

"evet" ile "hayır" o kadar benzer durumda ki artık...

Herşey işte şu fotoğrafta çok güzel izah edilmiş aslında...

Bu yazının şarkısı şu : http://voyzi.com/#jnjS1FSrwWg/r/!/

Fotoğrafım da bizzat kendim çektim... Ne görüyorsunuz bu fotoğrafta? Tüm yaşanmışlıklarım ve yaşayamayacağım hayallerim bir çerçeve içinde.. Adı hayat , peh !

Sarı hatıralarla sarılıyorum geçmişime...






Bekleyin ...

Gelirim...

Şimdi yine gofrete hücum...

Elimde kalan tek şey...


12 Aralık 2011 Pazartesi

Erdal Bakkal ve Mördün İş Başvurusu...

Merhaba Ben Mördün,

Fantastik hayatıma tüm hızıyla devam ederken az önce uyandığımı da belirtmek isterim...

Sabah yüzümü yıkamama gerek kalmadı, çünkü uyandığımda eski sevgiliyi hatırlayınca gözyaşlarımla yüzüm yıkandı...

Tavşanım Amerikan filmlerinde eve gazeteyi getiren köpek gibi mutfaktan iki gofret kapıp getirdi...

Ambalajını açıp yemek üzereyken birden hayatla ilgili ufak bir ürperti belirdi içimde..

Sanırım ne olursa olsun hayatıma devam etmeliydim, ama bir yandan da içimden hareket etmek dahi gelmiyordu..

Ne iş yapsam diye düşünürken Erdal Bakkal Abi'de çırak olmak istediğimi anladım..

Ne güzel olurdu ama böyle seslense bana "olum mördün, no:46 daire:8'e iki gofret bir yumurta, götürüver " dese..

Tavşan adımlarla koşa koşa götürür soluk soluğa siparişi teslim eder, prezentable bir görüntü ile işlemi gerçekleştirir parayı sayarak teslim alıp "Mördün Size iyi günler diler, iyi ki varsınız" diyerek de marka pazarlama çalışmamı yapardım...

Çay Erdal Bakkal'da içilir, sipariş Mördün'le getirilir !

Sloganımı da iş üniformam olan tişörtüme yazardım..

Ne de güzel olurdu halbuki...

Bana gidiş geliş yol parası olarak full akbil verse, aylık erzak paketi olarak 10 kutu gofret verse yeter...

Para için çalışmam ki, bu gönül işi değil mi sonuçta?....

Erdal Bakkal Abi iyi ki varsın bana mail adresi versene insan kaynakları departmanına özgeçmişimi göndereceğim, ilerleyen günlerde açık pozisyon olursa doldururum..

 Abime sevgilerimi saygılarımı kucak dolusu gofretlerimi gönderiyorum..


İyi ki varsın..


Hayırlı işler...


Bekleyin....



11 Aralık 2011 Pazar

250 : )

Merhaba Ben Mördün..

Fantastik hayatım alabildiğine hızlı gidiyor..

Bugün son dakikalarda güzel şeyler oldu.

İyi insanlar olduğunu anladım . Bugün 250. Dedektifim beni buldu : )

Sanırım hayat aslında güzel birşey de ben mi vesvese yapıyorum..

Onu bunu geçtim de şuan çok mutluyum tüm dedektiflerime gofret göndermek istiyorum.

Tavşanım da party papyonu taktı patilerini sallıyor..

Bana bu konuda destek olup adeta yaşam destek ünitesine bağlayıp 15 dakikada bir nabzımı kontrol eder gibi profilimi kontrol eden,  ,   son dakikalarda uyuzluk yapan  ya da çok ama çok teşekkür ediyorum.


İyi ki varsınız...


Gofretler benden : ) 


Mördün Sizlere önce şu şarkı http://voyzi.com/#rHMcxRipUxU/r/!/ sonra da bu şarkı ile parti veriyor adeta : )  http://voyzi.com/#t4H_Zoh7G5A/r/!/




Bu da parti ortamımız : )


Ruh Halim Paris Metrosu Gibi..

Merhabalar,

Mördün olarak fantastik hayatıma devam ediyorum. Şu son günlerde çok kısır bir döngüye girdim çıkamıyorum. Her gün ayrı bir acı, her gün ayrı bir hüzün..

Ayrı falan değil aslında hep aynı..

İnsanın ismini hatırlayamaması ne kadar kötü birşey, eski sevgiliden kalan günleri unutmak istemesi ama olmayışı..

Unutamamak mı yoksa O'nun olmaması mı bilemiyorsun..

Gerçek olan tek birşey var hayatımda şuan, gofretlerim ve tavşanım..

Siz hayatınıza devam ederken ben kendimi yedek kulübesine bile alamıyorum..

Hayatın kadrosunun dışındayım..

Ruh halim paris metrosu gibi..

O kadar karışık ki...

Hep bir filmde başrol oynamak istedim, biliyor musunuz?

Ama kendi hayatımda kayıpları oynuyorum.. İstediğim rol elbette bu değildi..

Yarınlarımın cebimdeki ambalajı açılmış gofretler gibi birikmesi ne kadar acı..

Fizyolojik yaşamım aksamadan devam ederken, ruhum Kızılderili Kabilesinde bir yer edinmeye çalışıyor..

Çok umutsuzum, Mördün çok mutsuz..

Tavşanım da az önce göz yaşı döktü...

Bugün yine üstümüze geliyor..

Ruh Halimi Harita olarak incelemek isteyenleriniz varsa buyrun :




Ruhum şu şekilde de olabilirdi en azından :



Ne yapmam gerek?

Mördüne mail atmak isterseniz mordunmordun@yandex.com.tr

Bekliyorum..

Bekleyin geleceğim...



Mördün ve Nilgün Belgün (Kafiyeli oldu sanki )

Merhaba ben Mördün,

Sizlere fantastik hale gelen hayatımdan kesitler sunmaya devam ediyorum..

Bildiğiniz üzere sevgilim beni terketti ve bu olay ile birlikte kimliğimi de kaybettim..

Bir sabah uyandığımda kolumda garip bir acı vardı ve o acıda şu yazıyordu "Mördün" ..

Sanırım bu benim kod adım olmuş...

Odam çok dağınık ve gariplikler içerisinde yaşıyorum, yanımda bir tavşan var ve papyon takıp poz vermeyi çok seviyor..

İnsanların birbirini dedektif gibi takip ettiği o garip sitede dolaşırken bugün olağanüstü birşey oldu..

Mördün birşey yazdı ve o yazdığı şey retweet oldu...

Bunu yapan kim mi?

 


Ya evet öyle işte : )

Şu olağanüstü kadın var ya O , mördün O'nu hep izlerdi. TV'yi açardı ve gofret yerken sürekli onu seyrederdi..

Şimdi O'nunla iletişime geçebileceğini keşfetti ve çok mutlu oldu..

Belki bu Mördün'ü hayata bağlar, aşk acısını hafifletir...

Nilgün Belgün ismini iki kere telaffuz edin lütfen, birincisi, evet, ismini telaffuz etmek için...

İkincisi ise,evet, tekrar söylemek istediğiniz için..

Mördün Nilgün Belgün'e en güzel, en tatlı gofretlerinden ikram ediyor..

O'nu çok ama çok seviyor, tavşanım da patisini salladı selam yolladı, hatta en şık papyonunu takıp O'nun için poz verecekmiş, kilere papyon aramaya gitti..

Bu fantastik ve hazin hayatımın gerçeküstü güzeli , hayatı bir başka yaşayan, tanımlara sığamayan birisin..

Nilgün Belgün iyi ki varsın, iyi ki ekrandasın..


Keşke yanyana gofret yesek, gofretleri ben getirsem Sen kahveleri yapsan...


Keşke odamdan çıkabilsem ve konsere gitsek şu şarkıyı dinlesek :  http://voyzi.com/#iKSdsZOZ4tw/r/!/


Sana öpüşen balıklar gönderiyorum, seni çok seviyorum..   ><(((`>♥<`)))><



Basında Cansın Köşesi yaptım : )

Merhaba ben Mördün..

Tüm fantastik hayatım alabildiğine hızlıca devam ediyor..

Biliyorsunuz ki kolumda "Mördün" yazısı ile uyanmıştım bir sabah ve kimliğim de kaybolmuştu..

Eski aptal sevgili de terkettiği için eski oldu zaten...

Neyse, dağınık odamda oturmuş gofret yiyordum TV seyrediyorduk tavşanımla..

Bir yandan da şu dedektif sitesinde yeni takipler yapıyordum..

Birden karşıma   çıktı.  Dedim noluyorum? Yoksa rüya mı?


Şu Cansın Önalan ya var ya hani Kurşun Bilal diye bir dizi vardı, sonra Binboa Reklamı vardı... Ordaki işte evettt...












Ben hayranım o kıza, gerçekten bak...


Gofret yerken izlemeyi seviyorum...


Hatta bir gün tavşanımla CD'ye çekmiştik bir köşede olacaktı, dağınıklıktan bulursam gösteririm..


Tüm bu hayranlığımı ilk "basında Cansın Köşesi" olarak göstermek istedim..


İyi ki ekrandasın ama daha çok görmemiz lazım Seni... 


Mördün sana hayran , bunu gofretle kutlamak istiyor..


Belki bir gün bir gofretimin ambalajını imzalarsın : )


Sana öpüşen balıklar gönderiyorum ><(((`>♥<`)))><


İyi ki varsın...

Dışarı çıktım, içim acıdı...


Merhaba ben Mördün..

Takip edenleriniz az çok fantastik hayatımı biliyor...

Öncelikle bu yazıyı okurken şu parçayı dinlerseniz hislerimi belki anlarsınız : http://voyzi.com/#PC0_vSIWcYU/r/!/

Bugün uzun zamandan sonra dışarı çıktım.. İlk başta çıkmayayım demiştim.. Ama sonra heyecan yaptım bir çıkayım bakalım dedim..

Aptal eski sevgiliyi görürüm umudu oldu içimde aptalca...

Giyindim tavşanımı da hazırladım ama onu evde bıraktım ve dışarı çıktım..

Bir yandan da teknolojik bir aygıt var adına ipod diyorlar, ona çeşitli müzikler yükledim ve gidiyorum..

İlk başta ara sokaklardan çıktım, havayı soludum iyi gibiydi keyfim.. Sanırım mutlu olup dönecektim eve...

Ama kalabalık arttıkça ve müziğin de etkisiyle kendimi kaybetmeye başladım..

Omuzlarım ağırlaştı ve yürüme hızım düştü.. Yavaşladım...

Tanımadığım yüzlerce insan geçip gidiyordu...

Ne kadar yalnızdım..

Çiftler görüyordum el ele kol kola...

Bir zamanlar ben de öyle gidiyordum..

İsmim olduğu zamanlarda...

Sonra "mördün" oldum işte..

Metro istasyonuna girdim kalabalıkla beraber..

Boş bir yer buldum ve oturdum...

Onlarca insan geçip gitti gözümün önünden ve şuan dinlediğiniz o müzik kulağımdaydı..

İnsanları seyrettim ne kadar yalnız olduğumu anladım..

Bir durum filmindeki kahraman gibi oturdum kaldım.. Tam 40 dakika durdum öyle..

Bir çok tren geldi geçti gitti..

Ben kalkamadım yerimden..

Öpüşenleri gördüm, elele olanları gördüm.. Bir ara gözlerim gerçekten doldu..

Ağlasam mı dedim kendime, ağlasam bir kişi de gelip "neyin var, iyi misin?" diye sorar mı ki dedim..

Kim soracak ki diye ağlamadım.. Dökemedim gözyaşlarımı sessizce..

İçim acıyor, binlerce gofret yesem geçmez bu acı...

O eski sevgili olsa nolurdu? Elini tutsam nolurdu?

Çok yalnızım..

Eve döndüm ve yine dağınık odamdayım..

Hayata niye tutunayım ki ? diye soruyorum kendime..



Dinlediğiniz müzik ile 40 dakika o şekilde durdum, insanlar geldi bindi ve gitti, insanlar indi çıktı ve gitti..

Ben öyle kalakaldım.. Ben 40 dakika öyle durdum, çok üzüldüm.. Siz hiç durabilir misiniz?

Müziği belki de çoktan kapattınız bile "bu ne? !" deyip.. Ama işte o benim hayatım..

İşte o metrodan görüntü...

Bomboşken çektim, yalnızlığımı simgelesin diye... İlk kare tren gelirken...



Bu karenin bendeki anlamı ise şu :

Binemedim, herkes bindi ve gidiyor ben yine dışarıda kaldım, yalnız kaldım.. Yakalayamıyorum..



Bekleyin...

Gelirim belki....

10 Aralık 2011 Cumartesi

Dışarı Çıkıyorum Sanki..

Merhaba,

Fantastik Mördün için ona bakan Abisi bugün bir sürpriz hazırlamış...

Derhal yıkanmam paklanmam lazım, tavşanımın da tüylerini taramam lazım daha..

Karşı dairede kuaför Nermin Abla oturuyor, ona gidip bir sakal traşı olmam lazım...

Çok heyecan yaptım, belki eski aptal sevgilim denk gelir parkta ve ona tavır takınırım...

Ne zamandan beri dışarı çıkmıyordum, Mördün korktu biraz dış dünyadan..

Aaaa ben dışarı çıkacağım ya ...

Mördünü sevenler varsa dua etsin nolur, dün gece zaten çok kötü şeyler yaşadım, anlatacaktım ama dışarı çıkarıyor beni Abim : )

Akşama hem kötüyü hem iyiyi anlatırım olur mu?

Daha bir kutu gofret almam lazım dışarıda çok lazım olacak..

Tavşana da puantiyeli bir papyon ayarlamam lazım..

Çok iş var çok..

Bekleyin...

Geleceğim...

Kalite Bulundu...

Merhaba ben Mördün,

Sizlere fantastik hale gelen dünyamdan kesitler sunuyorum. Benim için sıradan Sizin için ise sıradışı bir hayatım olmaya başladı...

Bir ara aşıktım ve o ara gerçek bir ismim de vardı..

Sonra bir gün terkedildim..

Şuan bunları hatırlayabiliyorum..

Bir sabah uyandım ve ne kimliğim vardı ne de hafızam...

Kolumda hafif bir acı vardı ve üstünde mördün yazıyordu..

Sanırım kod adımla çağrılmam gerekiyor..

Dağınık odamda gofret yiyerek yaşıyorum ve bir de tavşanım var, sık sık havuç istiyor..

Arada ona papyon takıp dolaştırmak istiyorum..

Bir gün gücümü toplayıp bütün herşeyi Size anlatabilirim..

Ama o ana kadar insanların dedektif gibi birbirini takip ettiği bir sitede oyalanıyorum..

O sitede çok "kalite" birşey bulundu dün..

Onun da gerçek ismi yok ama çok fiyakalı bir kod adı var ..

O kod adı : 

Evet demiştim Size fiyakalı diye : )

Gördüğünüz gibi ...

 Abi ile güzel günler yaşarım belki bilemiyorum..

Ama ben ona çok fiyakalı bir teklifte bulunacağım, o da şu ..

Gofret yiyelim miii? Belki çay da demlersin içeriz ne dersin..?  Bana bu hayatta kalite bir aşk nasıl yaşanır anlatırsın da.. Ve ben o eski aptal sevgiliyi unutup iyi bir hayat yaşarım belki de...

İyi i varsın ...

Teşekkür ediyorum sana..

Bekleyin..

Dün gece çok kötü şeyler yaşadım..

Onları da anlatacağım bugün..

Gelirim..

Erdem Abi Bitanesinnn

Ben mördün !

Şuan agresifim..

Hadi beni aptal sevgili terketti..

Bu hale geldim ismimi kaybettim vs..

Ama Erdem Abiyi her ne üzüyorsa lütfen yaptıklarından vazgeçsin..

Mördün Erdem Abi için dua edecek..

Allahım Erdem Abi bana bir bardak sıcak çay ikram etti, benimle ilgilendi..

Onu üzen her ne varsa lütfen ortadan kaldır..

Benim gofretlerim ona yetmiyor..

Sen herşeyi yapabilirsin..

Mördün motiveci, mördün duacı..

Tavşanım da açtı patilerini...

 sen üzme kendini ..

Ben tüm insanlar yerine üzülürüm..

Zaten baksana halime bir odada hapis sürekli gofret yiyorum..

Erdem Abi bitanesinnn

Bekleyin..

Gelirim

Aktivist hareketler gece olunca...

Merhaba ben Mördün,

Bu sıkıcı fantastik hayatımdan kesitler sunmaya devam ediyorum..

Odamı toplamam artık umrumda değil !

Tavşanın da canı cehenneme..

Gece olunca bana birşeyler oluyor..

Herkes yatıyor ve yalnız kalıyorum..

O dedektif sitesi de faaliyetini yavaşlattı..

Geceleri özlüyorum işte, eski sevgiliyi özlüyorum..

Allah kahretsin..

İçimdeki bir zaman ucuşan kelebekler her biri şimdi ölüler..

Gece olunca o ölü kelebek mezarlarını ziyaret ediyorum..

Her bir mezar aşkımın şehidi gibi oluyor..

Sizin hiç özlediğiniz biri yok mu?

Her biriniz illa birine kızgınsınızdır ya da aşıksınızdır..

Lanet dolu bir hayat bu...

Gofret yiyeceğim yine...

Haydi haykırın sövün birşeyler yapın..

Mördün aktivist olmak istedi bir an..

Gündüz iyiydi de gece olunca çok kötü oluyorum..

Bekleyin belki tutunurum bu hayata..

9 Aralık 2011 Cuma

Serap Abla Bana ne dedi?

Mördünden dünyaya selam...

Dağınık odamda ve kokuşmuş çoraplarımla bir elimde gofret bir elimde ...

Diğer elim boştaymış yaa :(

Kimliği kaybettik, benlik de gitti gidecek zaten..

Kod adım Mördün olarak uyandığım geçen sabahtan beri, hayata tutunma çabalarım hayattan kurtulma çabalarıma ezilir kalır oldu..

Ama yılmadan yola devam etmemi sağlayacak gelişmeler de olmadı değil!

Önce bu sabah Bir Esra Abla bana "şekerim" dedi, Bir Erdem Abi çıktı ortaya "Gel bir bardak sıcak çay iç" dedi..

Akşam üzeri "teşekkürler, hoşgeldiniz" geldi..

Arada bir RTprensesi ile karşılıklı lafladık sayılır..

Tüm bu gelişmelerin üstüne bir de Serap diye bir Abla çıktı ortaya..

Abla güzel bir kız.. 

Bana direk "kardeş" dedi..

Çok sahiplenici bir yapıya sahip sanırım..

Bu beni mutlu etti gibi.. Daha tam değilim sanırım.. Ama güçlü olmam için ufak bir sebep olabilir tabi..

 Abla, sana tüm bu sevgin, iyiniyetin için bir tane gofret ikram edebilir miyim?

İyi ki varsın..

Bir de benim tavşanım var belki ona papyon takar poz veririz fotoğrafımızı çekersin olur mu?

 teşekkürler. İnsanların içinde böyle bir insan olduğunu bilmek güzel oldu, Mördün beyaz kaplı defterine seni not etti.. Melek gibi iyi insan diye..

Bekleyin..

Geleceğim...

Biri için birşey yapıyorum..

Merhaba Ben Mördün,

Sizlere fantastik hale gelmeye başlayan dünyamdan kesitler anlatmaya devam ediyorum.

Odam her zaman ki gibi dağınık, tavşanım da hep aç...

İsmimi kaybettiğimi ezberlemeyen var mı? Kimliğimi kaybettim o terkedilişten sonra ve bir sabah uyandığımda kolumda "Mördün" yazıyordu...

Yine o dedektif gibi herkesin birbirini takip ettiği siteye dadandım..

Aptal eski sevgili..

Seni takip etmiyorum artık.. İlgilenmiyorum seninle..

Birilerinin beni takip etmesi çok hoşuma gitmeye başladı..

İnsanlar bana teşekkür ediyor, hoşgeldiniz diyor, "şekerim" diyor..

Saygınlığım artıyor anlayacağın..

Sen ise beni terkettiğine yan dur..

Bana şu dakikada en son güzel duyguyu yaşatan kişi ise  oldu..

Dedektif gibi takip etmeye başladıktan sonra ona bir cümle söyledim..

Paylaşımcı biri olarak gofret teklif ettim o da çok insanlıklı çok iyi çok kibar biriymiş ki kabul etti..

İnsanlarla iletişime başlayabildim sanırım..

Ama ben hala kimim...

Bir tek seni hatırlıyorum aptal sevgili...

Biri için birşey yapıyorum, acaba düzeliyor muyum? Ama herkesten yattıktan sonra yine yalnız kalıp salarsam kendimi .. Çok düşer miyim aşağıya?

Olsun yine de...

 iyi ki varsın.. Gofretlerim çok.. Sürekli paylaşabilirim..

Beni takip ettiğin için, benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim..

Tavşanım da havuçları çok sever, sürekli havuç yer...

Teşekkür ediyorum sana, belki sayende biraz daha tutunabilirim hayata..

Bekleyin...

Geleceğim....

Aptal Sevgili & Yabancı Ama Kibar ve Naif Kadın düellosu

Merhaba Ben Mördün,

Fantastik hale gelen hayatımda dağınık bir odadan ve eski bir bilgisayardan dünyaya bağlanıyorum. Amacım hayatta kalıp kalamayacağımı görmek..

Az önce uyandım..

Beni koruyup kollayan Abi sakinleşeyim diye kolama kolonya katmış sanırım sızmışım..

Bildiğiniz üzere bir ismim artık yok.. Kimlikte kayboldu..

Ama şu insanların dedektif gibi birbirini takip ettiği siteye girdim hemen..

Ve biri bana teşekkür etti ve hoşgeldiniz dedi..

Duy aptal sevgili duy... Sen beni kaybettin ama insanlar bana teşekkür ediyor, hoşgeldin diyor..

Oldukça saygın biri olmaya başlıyorum..

Benim gittiğim yolda sen artık otostop bile çekemeyeceksin bana yetişmek için..

Çünkü ben o saygınlığımla çok ilerilere gideceğim..

Mördün bugün güzel insanlarla iletişime geçti..

Sana ihtiyacı yok bugün..

Herkes uyuduğunda yalnız kaldığında hatırlar anca seni..

Bana teşekkür eden hoşgeldin diyen güzel insan  taparım ben sana taparım...

Gofretlerimle mutlu mesut yaşarım..

Aptal sevgili onca tanımasına rağmen hala aptal...

Ama hiç tanımayan o kadın çok kibar, naif..

İnsanlık öğren eski sevgili biraz..

Bu sebeple  Size de bir gofret ikram edebilir miyim? Tavşanıma da belki papyon takar poz veririz...

İyi ki varsınız..

Bekleyin..

Geleceğim...

Mördünde son durum..

Evet Ben Mördünü kollayan Abisi..

Benim ismim var ama yemezler söylemem..

Mördünü odaya kapattım ve bilgisayarını da elinden aldım..

Gofretlerini dolaba kaldırdım, tavşanı da salona bıraktım geniş geniş oynasın diye..

Dün gece erotik filmler izlemiştim.. Mördünle uğraşmaktan yorulup kalmışım. Sızmışım..

Neyse kalktım evi topladım, düzelttim..

İki yumurta kırdım karnını doyurdum..

Ama insanın içi parçalanıyor, ahh o şirret kız yok mu , dedim ona bulaşma şuna diye..

Dinlemedi işte.. Aşk naparsın..

Mördüne biraz sakinleştirici verdim..

Uyusun şimdilik..

Bu çocuğu ya da adamcağızı toparlamamız lazım. Takipte kalın, laf atın ilgilenin lütfen..

Yoksa korkuyorum...

Mördün gelir uyanınca..

Herkese sevgiler..

Köpüşü olan Esra Abla...

Merhaba ben Mördün,

Sizlere sürekli terkedildiğimden bahsediyorum. İsmimi kaybettim, bir sabah uyandığımda koluma "Mördün" yazdıklarını gördüm..

Sanırım bu artık benim kod adım..

Hani o insanların sürekli dedektif gibi birbirini takip ettiği bir site var ya , yine ordaydım..

Akşam beni kollayan abi yumurta kırmış, karnımızı doyurmuştu. Tavşanıma da bir havuç vermişti.. 

Ben de en leziz gofretlerimden birini açmış tam yemek üzereyken o harika dedektif sitesi harika bir olaya daha imza attı..

Bir abla var aman Allah'ım çok güzel..

Zaten Allah sahibine de bağışlamış.. Yakışıklı da bir enişte var.. Gerçi enişteyi görünce kendime baktım ve dedim ki "Koçum Mördün, sen işte hep gofretlerine mahkumsun" ...

Ama Esra Abla çok güzel ya.. Kendisi rahatsız yapılı biriymiş ve mesleği de Genel İçicilikmiş..

E iyi para getiriyorsa her ay sıkıntı yok demek ki..

Belki bir gün bu aşk acısını unutup, o eski sevgiliye inat tavşanıma papyon takıp, kendim de şık bir takım elbise giyip "ben Genel İçici oldum her ay 5.000 TL para kazanıyorum.. Aptallık sen de, şimdi terkettiğine yan" diyebilirim..

Esra Abla mutluluğun fotoğrafını da çekiyormuş. Bir gün odamı topladığımda ve havalandırdığımda belki misafirim olur ve gofretli bir mutluluk pozu veririm ..

Tavşanım ve ben çok heyecanlandık..

Ama en mutlu pozu o çekmiş sanırım. Bir tane melek var orda .. Mördün melekleri zaten çok sever..

Tavşancığım sana bir papyon takalım , ben de gücümü topladığımda mutlaka Esra Ablayı ziyaret edelim, köpüş diye bir hayvanı varmış. Sanırım yeni türlerden olsa gerek ama öyle güzel bir insanın mutlaka güzel bir köpüşü vardır, o yüzden korkma sen ..

 en güzel gofretlerimden bir kutu gönderiyorum. İyi ki varsın.

Sayende biraz hayata tutunacağım gibi..

Bekleyin..

Geleceğim...

Prenses mi yoksa rüya mı?

Merhaba ben Mördün,

Sizlere kısa hikayelerimi anlatıyorum, aptal sevgili beni terketti..
Dağınık bir odada yaşıyorum ve yanımda aç bir tavşan var..

Bir de beni kollayan bir Abi var.. Bu abi dün gece fazla erotik film izlemiş heyecandan sızmış şimdi kalktı ama..
Akşam oldu diye yumurta kıracakmış.. Karnımızı doyuracak sanırım..

Ardından hemen bir gofret yiyeceğim..

Tüm bu hazırlık sürecinde güneş yeni batmıştı, akşamın karanlığı ve beyindeki tüm karanlık hücreler mikrop gibi su üstüne çıkmaya çalışırken bunu engelleyen birşey oldu...

İnsanların dedektif gibi birbirini takip ettiği bir site var demiştim ya daha önceden..

Orada yeni bir dedektif vakası oldu..

Aptal sevgili beni takip etti, ama sanırım Prensesimi buldum....

Heyecanlanma tavşanım, daha Prenses yengen olmadı...

Ama belki bir gün olur.. Belli mi olur !

Düşünsene tavşanım Mördün ve RTprensesi

Kafada gizli bir kadın sesi.. " ayyy ne güzelll"

RTprensesi ile gofretlerimi paylaştığımı hayal ettim, sonra da onun pamuk şekerlerinden yediğimizi..

Acaba hayat gerçekten güzel olabilir mi artık?

Tavşan belki onun da beslediği bir hayvanı vardır, arkadaş olursunuz belli mi olur..

Sen papyonu kaybetme tavşanım, en taze havuçlardan da alırız sana..

Mördün bu akşam karanlığında güneş gibi doğan RTprensesi düşünür oldu..

Bekle beni  bir yolunu bulup buradan çıkacağım gelip kurtaracağım seni..

Hadi güçlen Mördün, unut o eski aptal sevgiliyi..

Yapabilirsin...

Teşekkürler  sayende az önce hayal kurabildim.. iyi ki varsın..

Sanırım tutunacağım ben bu hayata..

Bekleyin..

Geleceğim...

Fossettaa Duası..

Merhaba ben Mördün,

Beynimin içindeki tüm sırlarımdan kurtulmakta zorlanırken ve üstüne terkedilmişliğin vermiş olduğu bu dağınık oda kültürüm devam ederken...

"amin" geldi...

Evet evet ben gofret yiyordum ve birden "amin" geldi...

Ben ahmak olmadığımı bu "amin" ile anladım..

O insanların birbirini dedektif gibi takip ettiği sitedeyim işte..

Şu beni kollayan abi daha kendini kollayamadı, dün gece fazla erotik film izlemiş, koltukta sızmış kalmış heyecandan bayıldı sanırım..

Tavşanım açlıktan koltukları kemirmeye başladı..

Ne diyordum? "Amin"

O dedektiflik sitesinden biri bana "amin" dedi...

Ve tüm bunlardan sonra ben biraz umut dolu gibi oldum.. Sanırım hayat güzel olacak ama ahmak olmadıkça..

O tweet şeysinden sonra adını Fossettaa Duası yaptım..

Evet "Fossettaa Duası"

"'yaşamak ve yazmak' hayattan daha fazlasını beklemek ahmaklık zaten. gofretlerin hiç bitmesin. amin."


Yaşıyorum yazıyorum, gofretlerim hiç bitmesin , amin..


Her gün bir kere bu duayı edeceğim artık..


 teşekkürler sana. Bana dua öğrettiğin için..

İyi ki varsın..

Bekleyin..

Geleceğim..

İki Bebek.. Basında bunlar Köşesi gibi..

Merhaba Ben Mördün,

İnsanların birbirini dedektif gibi takip ettiği o sitedeyim yine...

İki kadın denk geldi..

Birbirlerine yazıyorlar.. Bebek diyorlar..

Biri edepsizmiş.. Biri de RT... Bu ne demek bilmiyorum, sanırım kod adı...

Bu oda hala dağınık ve ben hala tavşan ile otururken, bunların birbirine "bebek" demesi bana keyif verdi..

İçim bir tuhaf oldu...

Zaten terkedilmiştim..

Onu sonra anlatırım...

  ve    birbirine "bebek" diyor, az önce Esra da bana "şekerim" demişti...

Sanırım hayat güzel olacak gibi..

 çok güzele benziyor,  ise benim de bu terkedilmişlikle beraber edepsiz olmama sebep verecek gibi..

Bir an korktum.. Bu oda hapis gibi.. Tavşan da aç..

Bu kısır döngüyü kırmam lazım sanırım..

Edepsiz ile kod adı RT sanırım hoşlandım Sizden..

Ama tüm bunlarla ilgili kararımı gofret yerken düşünüp vereceğim..

Bekleyin..

Geleceğim...

Biri bana "şekerim" dedi....

Merhaba ben Mördün,

Daha önce terkedildim demiştim, daha sebebini ve kim olduğunu anlatacak kadar gücüm yok...

Dağınık odada, bir tavşanla ve beni korumaya çalışan bir Abi ile, ki o abi dün gece erotik film izledi, aşırı heyecandan hala sızmış halde koltukta..

Bir de çorap kokusu başladı bu odada...

Sonra ben insanların dedektif gibi birbirini takip ettiği bir yer bulmuştum..

Tüm camlar kapalı , bu dağınık odada o dedektiflik sitesindeyim..

Bir Abi bana kahvaltı teklif etmişti ya , Erdem Abiii....

O abiden sonra bir kadın, çok güzel ama ya, bir kadın bana "şekerim" dedi...

Bugün hayatımda yeni ilkler oluyor gibi..

Terkedildiğimden beri hiç bir bardak sıcak çay içmemiştim, ikram ederim diyenim de oldu..


O aptal sevgilimden sonra bana "şekerim" diyen de...

Hayat güzel olacak mı gerçekten?

 Abla bana gerçekten "şekerim" diyecek mi...

Tavşan da yaşadı , Erdem Abi ona havuç verecekmiş, bana da gofret...

Bu Esra Abla okuyormuş da, çok güzel ama yaa, onların bir sınıfı varmış, o sınıfta bir tavşan varmış "şekerim" ...

Tavşan da yaşadı Esra Abla'nın sınıfındaki tavşanla beraber havuç yiyebilirler sanırım..

Bunları duyunca tavşan tüylerini yalamaya başladı, dezenfekte oluyormuş öyle dedi.. Bir de papyon istedi benden kereta..

Dur tavşan heyecan yapma, benim de sakin olmam lazım..

Ama bana "şekerim" dedi...

Esra Abla, tavşanlar havuç yerken, biz de birlikte gofret yiyebilir miyiz?

Ben bugün mutlu oluyorum sanırım...

Teşekkürler  "şekerim" tweetini çerçeveleticem sanırım...

Bekleyin..

Geleceğim...

Erdem Abiiiii

Ben Mördünn...

Bu dedektif oyunun Erdem Abi bana ciddi ciddi umut vermeye başladı, gofretler, havuçlar falan diyor..

"Tavşancık, yırttık sanırım.. bu koltukta sızıp kalan Abiden başka bir Abimiz daha olacak gibi..."

Bu cümleyi çerçeveletmem lazım, internetten çalışan bir çerçeveci var mı Acaba...

Erdem Abi kaçıncı katta olduğumuzu da sordu valla..

Sanırım olacak, sanırım yalnız ölmeyeceğiz tavşan..

Biri bizi sordu, biri bizi de gözetlerse biz yaşarız artık..

Evet, evett olacak sanırım..

Başaracağız..

Bu cuma güneşi webcamden içeri sızdı adeta.. Yaşasın..

Bugün Mördün çok mutlu..

Kilere gidip eskimiş bir havuç arayıp o sırada Erdem Abiye nasıl kahvaltıya giderim onu düşüneceğim..

Erdem Abi, iyi ki Abimsin..

Aptal sevgili gör bak insan olanlar var hala , boşuna terkettin beni...

Erdem Abiiiiiiiiii gofret de var mııııı?

Öğle vakti, sabah kahvaltısı daveti olsa?

Mördün yazıyor...

Az önce dedektiflerden biri daha peşime takıldı o sitede..

Ben şimdi güneş bile girmeyen odada bütün dağınıklıkla ve açlıktan artık koltuğu kemiren bir tavşanla beraberken biri takıldı peşimize..

Erdem diye bir Abi..

Ben burada gofret yiyip duruyorum, bu tavşancık da hala aç...

Ama o yeni kalkmış , kahvaltı yapacakmış..

Terkedildikten sonra bir bardak sıcak çay bile içmedim..

O buz gibi zehir terk hissi hala boğazımda tükürük olup durur...

Hayat güzel olacak mı acaba?

Biri beni kahvaltıya davet eder mi ki?

Sahi Erdem Abi yapar mısın böyle birşey?

Ben Mördün, terkedildim ve ismimi kaybettim..

Artık gofret yiyip duruyorum..

Beni Size anlatan bir Abi vardı, hala erotik filmin etkisinde sızmış duruyor..

Bense kötü şeyler yapıyorum, kendimi bitiriyorum..

Sahi var mı bir bardak sıcak çay?

Hep umut ediyorum da..

@ Abi tavşan için de havuç var mı kii?

Ben yine gofret yiyeyim sanırım..

Gelirim...

Cuma Güneşi... Hilal Cebeci...

Merhaba Ben Mördün,

Beni Size anlatan bir Abi vardı, sanırım dün gece fazla erotik film izledi hala etkisinde olmalı ki koltukta sızmış vaziyette...

Ben bu boşlukta kötü şeyler yapıyorum, insanların dedektif gibi birbirini takip ettiği o sitedeyim yine..

Bir şey dikkatimi çekti... Biri birilerine "panpiş" dedi..

Bu ne demek?

Ama çok hoş..

Panpiş kelimesini okuyunca, tavşanım da yerinden bir kıpırdadı heyecanlandı, havuç aradı durdu yine..

"yat" dedim , kafasını eğdi gitti tekrar...

Hilal Cebeci varmış...

Bana "panpiş" dese mutlu olurum sanırım..

Terkedildikten sonra ilk kadın sesini o üst kattaki kadın evine çıkarken duymuştum..

Bir başka kadın da bana "panpiş" derse sanrım artık bu hayata tutunmak için 2. bir sebep edinebilir miyim?

Hilal kim ki?

Ama bir an "panpiş" dediği an böyle kolları, kanatları arasına alıp tavşan gibi sevse beni dedim..

Kötüyüm, yalnızım, terkedildim..

Ve sürekli gofret yiyorum..

Bu cuma güneşi odama girmiyor..

Hilal, bir güneş gibi doğsana bundan sonraki sabahlara?

Tavşan yine heyecanlandı, kafasına vurup geliyorum..

Bekleyin..

Karanlık, aydınlık... Noluyor öyle?

Merhaba Ben Mördün,

Sırlarla dolu hayatımı yazıp rahatlamaya karar verdim..

Dün gece çok karanlıktı, öyle karanlıktı ki.. Öyle böyle değil karanlıktı..

Koltukta sızmış kalmışım..

Gözlerimi gecenin o kör uykusunda dolu dolu ışıklar kaplamış..

Allahım diyorum bu ne güzellik böyle..

Bu bana doğru gelen ne böyle diyorum?

Meğerse elektrikler kesilmiş, gözüme el fenerini tutan bir herif var..

Şu beni koruyan, kollayan Size de anlatan Abi var ya..

O işte..

-Mördün, uyan lan?

"Abi rica ederim bana lan demez misin?"

- Tamam hadi kalk yerine yat, tutulacaksın burada..

"Abi beni düşünmesene, ben terkedildim, bak ismimi bile bilmiyorsun, gelip düşünüyor ayakları yapıyorsun"

-Yok lan, kalk da ben oturup keyif yapayım, erotik film izlemek istedi canım.

"Bana lan demez misin, son uyarım!"

"Ayrıca ne halin varsa gör"

Evet ben Mördün,

Terkedildim. İsmimi de kaybettim.. Ve şimdi yalnız yarınlarıma yol almak üzereyim...

Ama önce bir mola, bir gofret yiyeyim..

Bir de tavşanıma havuç vermek isteyen var mı? Ben besleyemiyorum da....

8 Aralık 2011 Perşembe

Aptal Sevgili

Merhaba ben Mördün,

Gece olunca karanlık bir yanım ortaya çıkıyor sanki..

Bu ...... dünyasında yaşadıklarımdan sonra çok sövesim geliyor..

Sövmekle kalmayıp, gidip eyleme de geçesim var..

Benim ismimi benden aldı, benim hayatımı benden aldı..

Beni bu gecelerde karanlık içinde karanlık düşüncelerle bıraktı..

Evlenecektim Abi, evlenecektim her erkek gibi askerliğimi yapıp geldim evlenecektim lanet olsun kere lanet olsun...

Ne günahım vardı Abi benim..

Adam gibi sevdim..

Üstelik bir zamanlar bir ismim de vardı..

Sırf bu yüzden ismimi kullanmıyorum artık..

Aptal sevgili..

Kaybettin beni..

Bizi çekmeceden attığın eski kağıtlar gibi attın..

Seni sevdim ben ! Hem de çok sevdim !

Sen de sevdin değil mi?

Evet, sevdin biliyorum, nereye kadar...

Hissetmeyene kadar..

Bu ne böyle ya..

Gecenin karanlığı en karanlık öfkemle üzerinde olsun..

Bitmedi Abi içimde bitmedi..

Bitmiyor da lanet olsun..

Niye?

Ben gidiyorum yine gelirim..

Devam et takibe..

Sana çok etkileyici şeyler anlatacağım çünkü..

Sağolayım.

Merhaba ben Mördün, 140 karakterde biriyim sanırım .. Ya da olabilirim.

Yine şu insanların dedektif gibi birbirini takip ettiği yerde bir Abi bana sağolasın dedi..

Biri benim sağolmamı istiyor...

Beni bu hale düşüren, terkeden insan değil de..

Beni hiç tanımayan bir Abi bana sağolasın dedi..

Bu ben de tebessüm yarattı.

Kendimi mutlu hissedebilirim sanırım. Ama o içimdeki korku nolacak?

Bugün biri bana sağolasın dedi..

İlk gülücük olacak bu : )

@mayilmaz  Teşekkürler sana Abi..

Ben bir gofret bulayım yemek için..

Yakışıklı Abiiiii

Merhaba Ben Mördün,

Benimle ilgili yazılar yazan Abi hala uyuyor..

Onun yokluğunda ben kendimi hayata tutundurmaya devam ediyorum.

Bir twitter var demiştim ya.. Orası güzel bir yer gibi... İnsanlar var orada ...

Herkes dedektif gibi birbirini takip ediyor..

Aslında korkmam mı gerek bilemiyorum..

Ama şimdilik ılık ılık bir heyecan  var, sanırım buna mutluluk diyebileceğim.. Ama ya değilse korkusu bir kenarda bekliyor..

Belki bir arkadaş edinirim..

Ama yakışıklı bir Abi beni takip etmeye başladı.. Fotoğrafını görünce tabi ki bir ona bak bir bana..

Böyle Abiler oldukça Mördün yalnız kalacak demek..

Ama benim içimde kötülük yok Abi çok yakışıklı.. Hayat ona güzel..

Ben bir gofret almaya gideyim , belki bu sefer kimse gofretime hapşurmaz..

Teşekkürler @cansinmert  Abi..

Senin yaratmış olduğun bu güzellikle bir gofret yiyip, tebessüm edebileceğim sanırım..


Ben ve tweet şeysi...

Merhaba Ben Mördün,

Ben küçüktüm, büyüdüm..

Küçükken arabalarımla oynardım.. Sokakta bir ismim vardı gerçek ismim..

Şimdi o ismi unutturdular..

Mördün diyorlar..

Bunu ben mi ayarladım bilemiyorum...

Bir sevgilim vardı, artık yok , şimdi yazarım..

Evet, yazarım olamaz mı?

Yazıyorum işte, okuyanım olmasa da yazıyorum..

Ama bugün yazarken..  Bugün twitter diye birşey gördüm orada biri denk geldi galiba bana güzel yazıları olacak. Pardon oradakiler buna tweet diyor,  Ordan biri bana tweetledi..

Zaten hoş bir kıza benziyor, böyle tweety gibi cik cikk oldu sanki bir an etraf..

Yazmaya devam edeceğim burdan da twitterdan da....

Bugün yüzümde ufak bir tebessüm oldu..

Teşekkürler sana  iyi ki varsın...

Bir bardak su...

Merhaba ben Mördün,

Hep bir Abi anlatıyor beni, o uyuya kaldı şuan ben yazıyorum bu sefer..

Artık kontrol bende olsun istedim.

Az önce bir bardak su içtim, televizyonda bir kadın gördüm. Adı Dilara Gönder.. Çok güzeldi...

Spor yapsam beni de haber eder mi diye düşündüm..

Ama bu ruhsuzluk ve umutsuzluk ile nasıl olabilir ki?

Bir ara çok aşıktım..

Şimdi de kafası çok karışığım..

Bir bardak daha su içeyim..

Yazacağım yine..

Beni çözün lütfen, beni takip edin..

Kurtarın beni..

Kadın Sesi

Mördün az önce kalktı uzandığı o eski koltuktan.

Bana döndü..

"Abi, o ses neydi?"

- Hangi Ses lan?

"Abi rica ederim lan deme, kibar ol lütfen, o ses neydi , çok hoş bir ses duydum az önce.."

- Tamam lan bir daha demem de hangi ses anlamıyorum ki?

"Abi, yine lan dedin, bu sana son uyarım, lütfen. Az önce kapıdan bir ses geldi..."

- O mu ? Üst kattaki kadın evine çıkmıştır konuşa, konuşa..

"Abi ne güzel sesti o , ilk kadın sesi gibi., Çarpıldım.. Ama toparlanamam. Kötü dağıldım Abi."

- Sen şimdi boşver bunları, yat uyu dinlen..

"Abi peki.."

Mördün'e baktım da, çocukcağız ya da adamcağız uzun zaman sonra bir kadın sesi duydu, ve dünyaya yeni gelmiş gibi hissetti. Umut etmeli mi etmemeli mi karar veremedim ..

Yazık buna.. Ona..

Bir ara Mördün'ün hikayesini anlatayım detaylıca. böyle yarı yerden olmuyor..

Gofret Kazası , Moral Bozukluğu

Mördün bugün enteresan bir durumda.. Yani açmış çok hareketli bir parça dinliyor ama nasıl içi kan ağlıyor bir bilseniz..

Çok garip bir durumda çocukcağız ya da kimilerine göre adamcağız..

Yolda yürüyordu bu şimdi, döndü etrafına bir bakkal gördü, girdi "Abi , bir gofret alabilir miyim?" diyecekti, baktı Abinin öyle "Tabi, çeşitlerimiz burada, buyrun" diyecek hali olmayacak, direk daldırdı elini az çikolatalı gofrete, aldı bir tane.. Hiç de konuşmadı bakkalla..

Neyse işte çıktı bu yürüyor yine yolda, tam bir sokaktan köşeye dönecek, ya bir gürültü bir ses bir zelzele.. O da ne.. Umutsuz ev kadınlarının tombul olanlarından bir üye, çarptı yetmedi hapşurdu...

Öyle iğrenç bir durum oldu..

Bu garibim de "lan bunda da mı herşey bana karşı, ulan allah belanı versin gerizekalı karı, bir önüne bak ya" hakaretlerini sıraladı durdu..

Ne yapacak yine yoluna devam etti elleri cebinde..

Mördünü gözlemlemeye devam edeceğim, rahat olun millet..

Bir takip edin.. Yazık şu çocuğa ya da adama..

Mördün , yolun..

Mördün, ah be oğlum, neler çektin sen öyle bu yaşa kadar? Sahi neydi senin gerçek adın unuttun bile sanırım..

Ah be koçum ne zaman hatırlayacaksın kendini, hayatını?

Sabret mördün.. sabret..

Devam ettikçe sen bu yolun sürecek hep.. Sabret aç müzik dinle , bir kola al iç...

Hayal et be oğlum, hayal et ki tutunasın, yaşayasın..

Devam et yoluna..

Mördün..